Forumteams.com !

Tam Versiyon: Trablusgarp Savaşı Nedenleri Ve Sonuçları
Şu Anda Arşiv Modunu Görüntülemektesiniz. Tam Versiyonu Görüntülemek İçin Buraya Tıklayınız.
Trablusgarp Savaşı Nedenleri ve Sonuçları Hakkında

Trablusgarp , İtalyanların çok uzun süredir takip ettiği bir bölgeydi. Kuzey Afrika’da yer alan Trablusgarp İtalya açısından oldukça stratejik bir öneme sahipti. 1911- 1912 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu ile İtalya Krallığı arasında geçen savaşın adı Trablusgarp Savaşı veya Türk-İtalyan Savaşı olarakta bilinir. Tarihte adı “Trablusgarp Savaşı” olarak bilinsede bu savaş döneminde Ege Adalarında , Çanakkale Boğazında , Kızıldenizde ve Adriyatik Denizi gibi farklı farklı bölgelerde çatışmalarda olmuştur. I. Balkan Savaşının başlaması üzerine İtalya ile yapılan Uşi Antlaşmasıyla Trablusgarp Vilayeti İtalyanlara bırakılmıştır. İtalyanlar , Trablusgarp Vilayetine bağlı olan Trablusgarp , Fizan ve Sirenayka Bölgelerini ele geçirmeyi başarmışlardır.

Trablusgarp Savaşı Öncesi Genel Duruma Bakış

İtalya Birliğini 1861’de sağlamış ve aynı Almanya gibi İmparatorluk sahnesine çıkışıda gecikmiştir. İtalyanlar sömürgeci olan diğer devletleri kıskanan yerinde duramayan yaramaz bir çocuk gibidir o yıllarda. Almanya ve Avusturya-Macaristan ile ittifak halinde bulunulmasına karşı , Balkanlarda ve Adriyatikte Avusturya-Macaristan ile rekabet içindedirler. İtalyan kamuoyu Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan tarafından ilhak edilmesine kızgındır. Bu kızgınlık o dönemde Ruslar’da da vardır. Rusya , İtalya’yı Avusturya-Macaristan’a karşı  ikili güvenlik antlaşmasına çekmek istemektedir. Bunun sonucunda da İtalyan’lar Boğazlar Sözleşmesinde Rusya’ya destek verirse Ruslar’da İtalya’ya şimdiki Libya’yı oluşturan Osmanlı Vilayeti olan Trablusgarp ve Sirenayka üzerinde nüfuz edinme hakkını tanıyacaktır.

İtalyanlar daha önce İngiltere ve Almanya’dan Libya konusunda birtakım güvenceler elde etmiştir. Rusya’nın Boğazlardaki emellerine Almanya ve İngiltere karşı geliyorlardı. Avrupa Devletlerinin gözünde Libya o tarihlerde önemsizdi. İtalyan’lar Trablusgarp’a müdahale etmek için küçük bir krizi fırsat olarak bekliyorlardı. Kriz ço kısa bir süre sonra İtalya’ya Trablusgarp kapısını açacaktı.

1911 senesinde Almanya ve Fransa arasında Fas Krizi patlak vermiştir. Almanya Fas Sultanını daha önce 1905 senesinde Fas’ta ziyaret etmişti. Almaların amacı Fransız-İngiltere sömürge antlaşmasını Fransa’nın Fas’ın bağımsızlık durumunu gözden geçirtmeye yönelikti. Ama bu Alman planı o tarihte bir işe yaramamıştır. 1911 senesinde Fas Sultanı bölgesinde çıkan aşiret isyanını bastırması için Fransa’dan askeri  yardım isteyecektir. Fas’ın bu yardım talebi karşısında Almanlar bölgedeki Agadir Limanına savaş zırhlısı yollayarak cevap vereceklerdir. Almanya’nın bu hamlesi karşısında İngiltere , Fransa ile beraber Almanya’ya karşı savaşa girmek için hazırlıklara başlamıştır. Tarafların sakin tutumuyla kriz anlaşma ile çözülmüştür. Buna göre Fas’ın himayesi Fransa’ya verilmiş , Almanya’ya da Kongo’da bulunan nehir yatakları bırakılmıştır.

Bu krizi kendi adıma fırsata çevirmeyi başaracak olan İtalya Dışişleri Bakanı , Kuzey Avrupa’da tazminat talebi için müracat edecektir.

İtalya açısından Trablusgarp hamlesi tam zamanıydı. İtalyan işgaline tek karşı çıkacak devlet Osmanlı İmparatorluğuydu. İtalya’nın Trablusgarp limanının tadilatı için tekrar istediği sözleşmeyi kabul etmeyen Osmanlı Hükümeti İtalya’ya beklediği hamleyi verecektir. İtalyan Dışişleri Bakanlığı Trablusgarp’da bulunan İtalyan vatandaşlara kötü muamele yapılıyor bahanesi ile İstanbul’a protesto yollamıştır. Daha sonra Osmanlı Hükümetine Trablusgarp ve Sirenayka’da İtalyan işgalini kabul etmeleri yönünde bir yazılı bildiri gönderirler. 29 Eylül 1911 günü Osmanlı İmparatorluğu ve İtalya artık savaş halindedir. Trablusgarp Savaşı başlamıştır.

Trablusgarp’ı Neden İngiltere ve Fransa İtalya’ya Bırakmışlardır?

İtalyan’ların işgal etmek için hazırlık yaptığı Trablusgarp o yıllarda seyrek nüfuslu bir vilayettir. O yıllarda bölgede petrol henüz bulunmamış ve arazinin yüzde doksanı çöldür. Senusi tarikatına bağlı olan yaşam düzeni modern dünya ile etkileşimde bulunmamıştı. Arap aşiretlerin hakim olduğu zayıf bir ekonomisi bulunmaktaydı. O dönemde Fransa ile İngiltere Libya’yı değersiz gördükleri için İtalyanlara teslim etmişlerdir.

Osmanlı İmparatorluğu açısından Libya’yı bırakmamak daha çok üç kıtaya yayılmış bir imparatorluğun Afrika’da bulunan ileri uç noktasını korumak olarak özetlenebilir.

Trablusgarp Savaşının Gelişimi

İtalya’nın 29 Eylül 1919 senesinde savaş ilan etmesiyle başlayan Trablusgarp Savaşında , Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ı savunması çok kolay değildi. Bunun nedenleri ise;

Osmanlı Ülkesi ile Trablusgarp arasında İngiliz yönetimi altındaki Mısır bulunuyordu. Kara yolu kapalı haldeydi. 

Trablusgarp ile askeri bağlantı ancak deniz yolu ile sağlanabilirdi.

Osmanlı Donanması İtalyan Donanmasına göre çok zayıf durumdaydı.

İtalyanlar Çanakkale Boğazını kapatmış bulunuyordu.

Trablusgarp’da bulunan kuvvetler kısa süre önce Yemen’e İmam Yahya ayaklanmasını bastırmak için yollanmışlar ama geri yollanmamışlardı.

Trablusgarp’da buluna iki süvari alayı bire düşürülmüştü.

Osmanlı Devleti’nin bu durumu İtalyan’lara işgali kolaylaştırmış olmaktaydı. Trablusgarp ve Sirenayka’yı toplam 15.000 kişilik nizami asker , dört piyade alayı genellikle Arapların oluşturduğu süvari alayı savunacaktı. İtalyan’ların kuvveti 34.000 kişilik donanma kuvveti vardı. Trablusgarp’a yönelik ilk saldırı 3 Ekim’de başlamıştır. Şehre çıkan 1700 kişilik kuvvet az bir direniş ile karşılaşmıştır. Tobruk bölgesine çıkan birliklerde fazla bir direniş ile karşılaşmamışlardır. Sirenayka limanında da İtalyan yayılması devam etmekteydi. İtalyanlar önce Derne ve daha sonra ise 23 Ekim’de ise Bingaziyi ele geçirdiler. Kasabaların içlerinde şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Çete Savaşı yapan Arap’lardan ötürü İtalya iç bölgelere girememiştir. Trablusgarp’ta bu direnişi örgütlemek ve etkili hale getirmek için pek çok Türk Subayı gönüllü olarak Trablusgarp’a gitmişlerdir. Bu savaş ile adları duyulacak olan hırslı subaylar Libya’da görev almak istemişlerdir. Bu subaylar arasında bulunanlar;
  • Enver Paşa
  • Mustafa Kemal
  • Fethi Okyar
  • Nuri Conker
  • Fuat Bulca
  • Ömer Naci
Bu genç Subaylar Osmanlı Devleti’nin düzelmesi ve eski gücüne dönmesini isteyen Subaylardı. Trablusgarp Savaşı İmparatorluğun çöküş sürecinin devam ettiğini gösterecekti. Enver Paşa bölgeye gelen ilk Subay’dır.

Osmanlı’nın direnişi çok kuvvetli olmuş ve İtalyan’ları şaşırtmıştır. Bölgede bulunan yerel halkında Osmanlı askerlerine verdiği destek ile İtalyan kuvvetlerine çok etkili direniş gösterilmiştir. Bu Bölgede Enver Paşa ve Mustafa Kemal Paşa İtalyan’ların Sirenayka’dan içeriye geçmelerini engellemek için Senusi Şeyhleri ile birlikte işbirliği yapmışlardır. Osmanlı Subay’larının bu gerilla taktikleri sonucu İtalyanlar liman bölgesindeki asker sayılarını 140.000 ‘e çıkarmak zorunda kalmışlardır. İtalyan’lar genede bu bölgede tutunmayı başarmışlardır.

Trablusgarp Savaşının Osmanlı Komuta Kademesine Gösterdiği Gerçekler

Trablusgarp Savaşı Osmanlı Askeri Komuta Merkezine donanmanın stratejik önemini tamamiyle gösteren bir savaş olmuştur. Bu savaşta Osmanlı Donanmasına göre çok daha büyük olan İtalyan Donanmasının Akdeniz Bölgesinde Osmanlı Donanmasını hareketsiz kılması yüzünden savaşı kazanmak çok zordu. İtalya belki Sirenayka’da güçlük çekmiş olabilirdi. Kızıldeniz’deki Kunfuza Koyu ile Beyrut tarafında Osmanlı Donanması bozguna uğramıştı. İtalyan’lar Sirenayka’da ümitsizlik yaşasada Ege Denizinde On İki Ada’yı işgal etmişlerdir. Daha da ileri gidip Çanakkale Boğazına kadar gelip bombardımana başlamışlardır. Osmanlı Devleti Akdeniz ve Ege Denizinde donanmadan mahrum kalınca Çanakkale Boğazını bütün gemilere kapatmış ve mayın hatları döşemiştir. Donanması zayıf olan bir devletin savaş durumunda nasıl çaresiz kaldığının örneği Trablusgarp Savaşı olarak gösterilebilir.

Trablusgarp Savaşının Rusya Açısından Stratejik Sonuçları Nelerdir?

Osmanlı Devleti İle İtalya’nın Trablusgarp üzerinden Çanakkale Boğazında savaşmaları en çok Rusya’yı etkileşmiştir. Dünya ile yaptığı ekonomik deniz bağlantısının sağlandığı boğazlar Osmanlı tarafından kapatılınca Ruslar telaşa kapılmışlardır. O dönemde Rusların ihracatının yarısı Karadenizdeki limanları ile Akdeniz’e bağlayan Osmanlı boğazlarıdır. 1912 senesinde Rus ihracatı ve geliri Trablusgarp Savaşı yüzünden üçte bir oranında düşüş göstermiştir. Ruslar Boğazların kapanması ihtimaline yönelik bir takım hazırlıklar yapmıştır. Rusların planları arasında boğazlara çıkarma yapma planları dahi yapmışlardır.

Trablusgarp Savaşı ve Balkan Devletlerinin Birleşmeleri

Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Savaşı ile güçsüzlüğünün ortaya çıkması , Osmanlı Devletinin diğer düşmanlarının harekete geçmesini sağlamıştır. Yunanistan ve Bulgaristan’ın yıllardan beri Balkanlarda bulunan Osmanlı vilayetleri için mücadele etmeleri Balkan Birliği açısında olumsuz olmuştur. Sırp’ların Kosova ve Üsküp’e yönelik emelleri vardı. Bu üç Balkan Devletinin çıkar çatışmalarına rağmen ortak olan çıkarları Balkanlardan Osmanlı Devleti’nin tamamen çıkartılmasıydı. Anlaşmak içinde büyük bir devlete ihtiyaçları ve savaşa ihtiyaçları vardı.

Trablusgarp Savaşı bu Balkan Devletlerine istediklerini verecekti. Ruslar Osmanlı Boğazlarında kendi çıkarları kollarken her zaman denge sağlamaya çalışmıştır. Bu üç Balkan Devleti’nin Rusya ile hem etnik hemde dini ortaklığı bulunmaktaydı. Bu devletler bir şekilde Rusya’ya bağımlı durumdaydılar. Ama Rusya bu dönemde Boğazlarda başka bir Balkan devleti görmek istemiyordu. Rusya’ya göre ithalat ve İhracat düzeni için zayıf bir Osmanlı her zaman daha iyiydi. Yıllarca Osmanlı egemenliğinde olan bu devletler başkaldırmak için kendilerince uygun bir zaman olan Trablusgarp Savaşını seçmişlerdi. Kendi aralarında Türkiye ile savaşmaları halinde birbirlerine yardım edeceklerine dair antlaşmalar imzaladılar.

Bulgaristan ile Sırbistan arasında Osmanlı Makedonya’sını bölen ilk antlaşma 1912 senesi Mart ayında imza altına alındı.

Bulgaristan ile Yunanistan arasında sadece Türkiye ile savaş durumunda bütün silahlı kuvvetleri ile birbirlerine yardım edeceklerine dair antlaşma imzaladı.

En son olarak Karadağ ile Sırbistan Osmanlı toprakları için aralarında sözlü mutabakata varmışlardır. Sırbistan ve Karadağ 14 Ekim 1912’de Osmanlı Devletine savaş ilan ederler. Onları Karadağ , Yunanistan , Bulgaristan ve en son olarak Sırbistan takip etmiştir. Osmanlı Devleti artık Balkanlarda savaş halindedir.

Trablusgarp Savaşının Sonuna Doğru

İtalyan kuvvetlerinin Rodos Adasına çıkarma yapıp önce Rodos daha sonra ise Oniki Adaları ele geçirmeleri üzerine yıllarca Osmanlı egemenliği altında olan Rodos Adasındaki Osmanlı egemenliği böylece sona ermiş bulunmaktaydı. Trablusgarp’da Osmanlı kuvvetlerinin geri çekilmeleri üzerine Trablusgarp’ın tüm batı sahilleri İtalyan kontrolüne girmiş oluyordu. Enver Paşa altındaki birlikler birtakım saldırı yapmaya çalışmış olsalarda bunda başarı sağlanamamıştır. Buna rağmen askeri ve lojistik bakımdan Osmanlı Devleti’nden üztün olan İtalya’da tam olarak bir başarı sağlayamamıştır. Bunun nedeni savaşa alışkın olan bölge halkının teşkilatçı Osmanlı Subayları sayesinde direniş sağlamış olmalarıdır. İtalyan’lar bu gerilla taktiği uygulayan yerel halka çok ağır tedbirler almıştır. Sahil dışında iç bölgelerde tam olarak üstünlük sağlayamayan İtalyan’lar hakimiyet alanı oluşturamamışlardır. Karadağ’ın Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmesi sonucu Osmanlı Devleti İtalya ile anlaşma yoluna gitmiştir.

Savaşın Sonu ve Uşi Antlaşması

İsviçre’nin Lozan şehrinde 18 Ekim 1912’de imzalanan Uşi antlaşması Trablusgarp Savaşı devam ederken Balkan Savaşının çıkması sonucu Osmanlı Devleti’nin İtalya’dan barış istemesiyle sağlanmıştır. Buna göre;
  • Osmanlı İmparatorluğu , Trablusgarp’da bulunan kuvvetlerini çekerek bu bölgeyi İtalya’ya bırakacaktır.
  • Osmanlı İmparatorluğu , Trablusgarp’daki Müslümanların haklarını koruyacaktır.
  • İtalya Oniki Adayı geçici olarak elinde tutacak ileride bir süre sonra Osmanlı Devletine geri verecektir.
Bu savaş sonunda Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki topraklarını tamamen kaybetmiştir. Bu savaşın bir diğer sonucu ise Yunanistan ile adalar sorunu ortaya çıkmıştır. II. Dünya Savaşı sonunda Oniki Adalar Paris Antlaşması ile Yunanistan’a verilmiştir. Osmanlı siyasi hayatına katılan yeni bir parti olan Hürriyet ve İtilaf iktidara gelmiştir. Hürriyet ve İtilaf Partisi ,  İttihak ve Terakki karşıtı olarak kurulmuştur.

Kaynak;
Kaynak
Çok Değerli Bir Paylaşım Teşekkürler.