Mango   30-04-2021 Saat 20:22
#1
Cuma Namazının Kendisine Mahsus Şartları


Cenaze namazını hariç tuttuğumuz takdirde namazların hepsi için geçerli olan şartların yanında Cuma namazının, diğer namazlar için söz konusu olmayan kendisine mahsus birtakım şartları daha vardır. Bunun sebebi Cuma namazının cemaatle kılınmasının farz olması ve geniş kitleleri (cemaat-i kübrâ) bir araya toplama gibi bir vasfı haiz olmasıdır.

Cuma namazının kendisine mahsus şartları olarak ifade etmiş olduğumuz şartlar temelde; farz olmasının (vücûb/yükümlülük) şartları ve edasının (geçerli olmasının/sıhhatinin) şartları şeklinde ikiye ayrılmaktadır.

A- Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları

1- Erkek Olmak: Cuma Namazı, cemaat şartı olması, belli merkezlerde kılınması sebebiyle sadece erkeklere farz kılınmıştır. Buna mukabil kadınların Cuma Namazını eda etmeleri durumunda namazları geçerli olmakta, öğle namazını ayrıca kılmalarına gerek kalmamaktadır.

2- Hür Olmak: Cuma Namazının yükümlülük şartlarından bir diğeri ise kişinin hür olması, köle olmaması, esaret veya başka bir sebeple hürriyeti engellenmiş bir kimse olmamasıdır. Kölelerin durumuna göre hükümler farklılık arz etmekteyse de, günümüzde kölelik müessesesi yürürlükte olmadığından bu kadarla iktifa ediyoruz.

3- Mukim Olmak: Cuma Namazı cemaatle kılınmasının lüzumu ve hutbesiyle, önünde ve ardında kılınacak nafileleriyle birlikte belli bir zamanı kapsadığından yolcu ve misafirler üzerine farz kılınmamıştır. Buna göre yalnızca, mukim olan kimseler üzerine farzdır.

4- Sağlıklı Olmak: Cuma vakti geldiğinde hasta olan ve Cumaya çıktığı takdirde hastalığının artacağından endişe eden (bu konuda zann-ı galibi bulunan) kimselere Cuma namazı farz değildir. Yaşlılığı sebebiyle yürüyemeyen ya da yürümekte güçlük çeken kimselere de Cuma namazı farz değildir

5- Görme Engelli Olmamak: Gözleri görmeyen bir kimse üzerine İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretlerine göre Cuma namazı farz değildir. Kendilerini namaza götürebilecek yakınları bulunanlara ise İmâmeyn’e (İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed eş-Şeybânî) göre Cuma namazı farz olur ve gitmeleri icap eder.

6- Yürümeye Güç Yetirebilmek: Kendilerini camiye taşıyıp götürebilecek yakınları olsa bile kötürüm ve ayakları kesilmiş durumda bulunanlara Cuma namazı farz değildir.

Hasta bakmakta olan ve hastasını bırakıp gitmesi durumunda onun ziyana uğraması gibi bir ihtimalin söz konusu olması durumunda o hasta bakıcıya da Cuma Namazı farz değildir. Tedavisi devam eden bir hastanın tedavisiyle uğraşmak (ameliyat ve tıbbî müdahaleler) da yine Cuma Namazına gitmemeyi mubah kılan özürlerden sayılmıştır.

Düşman korkusu, şiddetli yağmur başta olmak üzere olumsuz hava koşulları, çamur ve emsali engeller de Cuma namazına gidilmemesini mubah kılan sebeplerden sayılmıştır. Bütün bu zikretmiş olduğumuz şartları taşımamasına rağmen Cuma namazını eda edenlerin kılacakları namaz geçerli olur ve ayrıca öğle namazının farzını kılmaları gerekmez. 

Bir Şüphenin Cevabı

‘’İman etmiş olan kimseler! Cuma günü o (cuma) namaz(ı) için (ezan okunularak) çağrıda bulunulduğu zaman, hemen Allâh’ın zikri (olan cuma namazının ikamesi)ne koşun ve alış-veriş (gibi tüm muameleler)i bırakın! İşte size! Bu(, alış-verişin geçici kârından) sizin için daha iyidir! Eğer (kalıcı olan hayır ve şerri) bilmekte bulunmuş olduysanız (, sonsuz ticareti tercih edersiniz)!’’ (Cuma Sûresi: 9)

Bazı kimseler, hükmünü farz kılan âyet-i kerimenin hitabının genel olduğunu söyleyerek Cuma Namazının kadınlara da farz olduğunu iddia etmekte ve bu iddialarını umumi ortamlarda dile getirerek insanların kafasını bulandırmaya çalışmaktadırlar. ‘’Kişinin üzerine farz olmayan ibadet, nafiledir ve nafileyle farz sâkıt olmaz (kişinin üzerinden düşmez)’’ diyerek bu şüpheyi ortaya sürenler, genel bir kaideye dayanıyor gibi görünseler de, yaptıkları esasında bir aldatmacadan ibarettir. Hâlbuki fıkıhta buna benzer başka hükümler de vardır:

a) Seferi veya misafir olan kimseler üzerine Ramazân-ı Şerîf orucu farz değildir; fakat oruç tutmaları durumunda bu yükümlülük üzerlerinden kalkmaktadır.

b) Dinen zengin sayılmayan ve Hac şartlarını taşımayan bir kimse üzerine Hac farz değildir; fakat Hacc’a gitmesi durumunda, Hac şartlarını taşıyabilecek bir noktaya sonradan gelmiş olsalar, daha önce nafile olarak gerçekleştirdikleri Hac, yükümlülük şartlarını kazandıkları Hac ibadeti yerine geçmiş olacak, dolayısıyla üzerlerine hac farz olmayacaktır.

İşin özü bu iddia, usulsüzlükten ve nassları, indî yorumlarla göz ardı etmekten ya da sünnetin Kur‘ân üzerindeki fonksiyonunu inkâr etmekten kaynaklanmaktadır. Âyet-i Kerîme’nin hitabı ilk bakışta genel gibi görünmekteyse de, dikkatli bakıldığında bunun böyle olmadığı anlaşılacaktır.

Âyet-i Kerîmenin hitabında yer alan ‘’namaza koşma’’ emri, cemaatle sorumlu olan erkeklere yönelik olmakta, cemaate devam gibi bir sorumluluğu olmayan kadınları, âyet-i kerîmenin kapsamı dışında bırakmaktadır.

Yine Âyet-i Kerîme’nin hitabında; ‘’alışverişi bırakmak’’ ve ‘’rızık aramayı ve ticareti bırakmak’’ geçmektedir. İslâm fıkhına göre alışveriş yapmak, ticaret ve diğer yollarla rızık aramak, erkeklerin sorumluluğunda olan bir iştir. Dolayısıyla kişiyi bundan men edip namaza koşmasını emreden hitap bu cihetiyle, erkeklerle sınırlı olmaktadır.

Bütün bu ayrıntıları dikkate almayıp âyet-i kerimenin hitabının umumi olduğunu kabul edecek olsak bile bu umumi hitap, sünnetle, Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm’ın tatbikiyle tahsis edilmiştir.

“Allah’a ve âhiret gününe inananlara cuma namazı farzdır. Ancak yolcu, köle, çocuk, kadın ve hastalar bundan müstesnadır.” (Ebû Dâvud, I, 644, H. No: 1067; Dârekutnî, II, 3; Beğavî, Şerhu’s-Sünne, I, 225)

Cabir (Radıyallâhu Anh)dan rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe inanan her kimsenin Cuma günü Cuma namazı kılması gerekir. Ancak şunlar Cuma namazı kılmakla mükellef değildirler; Hasta, yolcu, kadın, çocuk ve seferî olan kimse” (Ebu Davud, Salat 215; Hakim, Müstedrek, 1/425; Beyhaki, Sünen-i Kübra, 3/172)

Kadınların Cuma namazı kılmaları farz değildir.” (Ahmed İbni Hanbel, el-Müsned, 5/85)

Fıkhın tedvininden asrımıza gelinceye kadar geçen süre içerisinde sünnîsiyle ve bid‘îsiyle hiçbir mezhebin ya da âlimin Cuma Namazının kadınlara da farz olduğunu iddia ettiğine dair bir bilgi bulunmamasına rağmen muasır bazı kimselerin böyle bir iddia ile ortaya çıkmış olmaları son derece düşündürücüdür. Kadınların namazlarını evlerinde kılmalarını tavsiye eden nassların delaleti, fitne tehlikesine rağmen kadınları dışarıya ısrarla davet eden anlayış göz önüne alındığında, bu tartışmaları Müslümanların gündemine getirenlerin başka bir amaca hizmet ettikleri anlaşılmaktadır.

Dipnotlar

[1] Halebi İbrahim Efendi, Halebî-i Sağîr, Akçağ Yayınları, s.443-444; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli (sad. Hüsameddin Vanlıoğlu, Abdullah Hiçdönmez, Fatih Kalender, Emin Ali Yüksel), Yasin Yayınevi, İstanbul 2015, s215-216

[2] Halebi, s.443-445.

Kaynak İsmailağa Camisi Resmi İnternet Sitesi
İnsan Doğrulama:
Lütfen aşağıda gördüğünüz onay kutusunu işaretleyin. Bu işlem, otomatik spam botlarını önlemek için kullanılır.
İfadeleri İptal Et?
  

Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi