Huriye, Nuriye ve Düriye
Huriye, Nuriye ve Düriye...Seksen yaşlarında, çok eski üç arkadaş. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve 'Düriye'ye gidelim, iki sohbet eder geliriz' der. Giderler. Hal hatır, biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar getirir ve içerler. Sohbete devam.
Biraz sonra Düriye yine "ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim" der. Huriye ve Nuriye tamam olur derler ve bir kahve faslı gene geçer. Bir müddet sohbetten sonra, Düriye yine "size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim" der ve yapar getirir. Diğerlerinde yine itiraz yok.
Aksama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, evlerine gitmek üzere yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken, Huriye:
"Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi, ne kadar pinti olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi...!"
Nuriye : 'Kız sen Düriye'yi ne zaman gördün...!?'
Huriye, Nuriye ve Düriye...Seksen yaşlarında, çok eski üç arkadaş. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve 'Düriye'ye gidelim, iki sohbet eder geliriz' der. Giderler. Hal hatır, biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar getirir ve içerler. Sohbete devam.
Biraz sonra Düriye yine "ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim" der. Huriye ve Nuriye tamam olur derler ve bir kahve faslı gene geçer. Bir müddet sohbetten sonra, Düriye yine "size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim" der ve yapar getirir. Diğerlerinde yine itiraz yok.
Aksama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, evlerine gitmek üzere yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken, Huriye:
"Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi, ne kadar pinti olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi...!"
Nuriye : 'Kız sen Düriye'yi ne zaman gördün...!?'
