28-03-2021 Saat 11:40
"Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi", 121. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 13 ülke tarafından imzalandı. “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen sözleşme 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe girdi.
Türkiye, sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmasına rağmen, toplam 46 ülke ve Avrupa Birliğinin de imzaladığı bir sözleşme ayrıca.
Haber Türk, beş gün önce yayınladığı yazıda şöyle özetlemiş:
İstanbul Sözleşmesi'nin Amacı Nedir?
Avrupa Konseyi'nin, kadınlara yönelik gerçekleştirilen her türlü şiddet ve özellikle ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin yapılan bu yeni sözleşmesi, ciddi bir insan hakları ihlali oluşturan bu sorunu en kapsamlı şekilde ele almasıdır. Özellikle birçok ülkenin ortak bir şekilde aynı düşünceyi benimseyip savunmasını öngörerek imzaladığı bir uluslararası bir anlaşma olmasıdır. Sözleşmede yer alan her tür şiddete karşı sıfır tolerans gösterilmesini hedefler ve Avrupa ile birlikte ve ayrıca onun sınırlarını da aşan geniş bir alanda mağdurların daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda atılan çok önemli bir adımdır. Sözleşme maddelerinden birisi olan, yalnızca Sözleşmeye taraf olan devletlerin vatandaşı olan kadınlar için değil, sığınmacı ve hukuki durumu ne olursa olsun göçmen kadınlar için de koruma sağlamasıdır.
Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilerek hak ettiği şekilde cezalandırılması, bu sözleşmenin temel taşlarını oluşturmaktadır. Bununla birlikte toplumun her ferdini, özellikle de ayrıcalıklı olduğunu düşünen erkekleri ve erkek çocuklarını, tutumlarını olumlu bir şekilde değiştirmeye davet ederek, bireylerin vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi amaçlar. Esas itibariyle, erkeklerle kadınlar arasında daha fazla eşitlik sağlamaya yönelik çağrının yeniden yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca unutulmamalıdır ki kadınlara yönelik gerçekleşen şiddetin kökleri olarak, toplumda erkek ve kadın arasındaki eşitsizliğe dayanmakta ve bir hoşgörü ve inkâr kültürünün sonucu olarak sürdürülmektedir.
İstanbul Sözleşmenin Devlet Düzeyinde Talepleri Nelerdir?
Önleme
Kadınlara yönelik gerçekleştirilen şiddetin kabullenilmesine sebep olan bütün tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin kökten değiştirilmesi;
Mağdurlara tam kapasiteli destek için mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların gerekli şekilde eğitilmesi;
Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri hakkında farkındalık yaratılması amacını gütmek;
Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders müfredatına dahil edilmesini sağlayarak bu farkındalığı yaygınlaştırarak eğitimi süreğen hale getirmek;
Halka ulaşabilmek adına ülkenin başta STK'lar olmak üzere tüm güvenlik güçleriyle, medyayla ve özel sektörle işbirliği yapılmasını sağlamak.
Koruma
Tüm tedbirler kapsamında, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanarak korunması;
Şiddet gören mağdur kadınlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin düzenlenmesi ve bu anlamda her türlü desteğin mağdura sağlanması;
Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanarak mağdurların temel ihtiyaçlarının karşılanması.
Yargılama
Kadınlara yönelik gerçekleştirilen sözleşme kapsamındaki her türlü şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların verilmesinin sağlanması;
Kadınlara yönelik şiddetlerde özellikle gelenek, töre, din, ya da "namus" gerekçelerinin, herhangi bir şiddet eyleminin kesinlikle konusu ve bahanesi olarak kabul edilmemesinin sağlanması;
Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma tedbirlerinden yararlanmalarının mümkün olduğunca güven verici bir şekilde sağlanması;
Kolluk kuvvetlerinin şiddet görenlerin yardım istemeleri dahilinde anında yardıma gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale etmelerinin sağlanması.
Bütüncül politikalar
Yukarda belirtilen bütün tedbirlerin kapsamlı ve koordineli politikaların bir parçası olmasının sağlanması
Ayrıca kadına karşı gerçekleştirilen şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin edilmesini sağlamak;
İstanbul Sözleşmesi Kapsamındaki Suçlar Nelerdir?
Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu hale getirmiştir, buna göre;
Ev içinde gerçekleşen şiddet örneğin; fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik
Taciz amaçlı yapılan takip;
Tecavüz dahil, her türlü cinsel şiddet;
Cinsel taciz;
Zorla ve baskı ile evlendirme;
Kadınların sünnet edilmesi;
Kişinin isteği dışında baskı ile kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.
Kaynaklar:
Kamer Vakfı
Haber Türk
Türkiye, sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olmasına rağmen, toplam 46 ülke ve Avrupa Birliğinin de imzaladığı bir sözleşme ayrıca.
Haber Türk, beş gün önce yayınladığı yazıda şöyle özetlemiş:
İstanbul Sözleşmesi'nin Amacı Nedir?
Avrupa Konseyi'nin, kadınlara yönelik gerçekleştirilen her türlü şiddet ve özellikle ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin yapılan bu yeni sözleşmesi, ciddi bir insan hakları ihlali oluşturan bu sorunu en kapsamlı şekilde ele almasıdır. Özellikle birçok ülkenin ortak bir şekilde aynı düşünceyi benimseyip savunmasını öngörerek imzaladığı bir uluslararası bir anlaşma olmasıdır. Sözleşmede yer alan her tür şiddete karşı sıfır tolerans gösterilmesini hedefler ve Avrupa ile birlikte ve ayrıca onun sınırlarını da aşan geniş bir alanda mağdurların daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda atılan çok önemli bir adımdır. Sözleşme maddelerinden birisi olan, yalnızca Sözleşmeye taraf olan devletlerin vatandaşı olan kadınlar için değil, sığınmacı ve hukuki durumu ne olursa olsun göçmen kadınlar için de koruma sağlamasıdır.
Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilerek hak ettiği şekilde cezalandırılması, bu sözleşmenin temel taşlarını oluşturmaktadır. Bununla birlikte toplumun her ferdini, özellikle de ayrıcalıklı olduğunu düşünen erkekleri ve erkek çocuklarını, tutumlarını olumlu bir şekilde değiştirmeye davet ederek, bireylerin vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi amaçlar. Esas itibariyle, erkeklerle kadınlar arasında daha fazla eşitlik sağlamaya yönelik çağrının yeniden yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca unutulmamalıdır ki kadınlara yönelik gerçekleşen şiddetin kökleri olarak, toplumda erkek ve kadın arasındaki eşitsizliğe dayanmakta ve bir hoşgörü ve inkâr kültürünün sonucu olarak sürdürülmektedir.
İstanbul Sözleşmenin Devlet Düzeyinde Talepleri Nelerdir?
Önleme
Kadınlara yönelik gerçekleştirilen şiddetin kabullenilmesine sebep olan bütün tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin kökten değiştirilmesi;
Mağdurlara tam kapasiteli destek için mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların gerekli şekilde eğitilmesi;
Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri hakkında farkındalık yaratılması amacını gütmek;
Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders müfredatına dahil edilmesini sağlayarak bu farkındalığı yaygınlaştırarak eğitimi süreğen hale getirmek;
Halka ulaşabilmek adına ülkenin başta STK'lar olmak üzere tüm güvenlik güçleriyle, medyayla ve özel sektörle işbirliği yapılmasını sağlamak.
Koruma
Tüm tedbirler kapsamında, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanarak korunması;
Şiddet gören mağdur kadınlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin düzenlenmesi ve bu anlamda her türlü desteğin mağdura sağlanması;
Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanarak mağdurların temel ihtiyaçlarının karşılanması.
Yargılama
Kadınlara yönelik gerçekleştirilen sözleşme kapsamındaki her türlü şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların verilmesinin sağlanması;
Kadınlara yönelik şiddetlerde özellikle gelenek, töre, din, ya da "namus" gerekçelerinin, herhangi bir şiddet eyleminin kesinlikle konusu ve bahanesi olarak kabul edilmemesinin sağlanması;
Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma tedbirlerinden yararlanmalarının mümkün olduğunca güven verici bir şekilde sağlanması;
Kolluk kuvvetlerinin şiddet görenlerin yardım istemeleri dahilinde anında yardıma gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale etmelerinin sağlanması.
Bütüncül politikalar
Yukarda belirtilen bütün tedbirlerin kapsamlı ve koordineli politikaların bir parçası olmasının sağlanması
Ayrıca kadına karşı gerçekleştirilen şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin edilmesini sağlamak;
İstanbul Sözleşmesi Kapsamındaki Suçlar Nelerdir?
Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu hale getirmiştir, buna göre;
Ev içinde gerçekleşen şiddet örneğin; fiziksel, cinsel, psikolojik ya da ekonomik
Taciz amaçlı yapılan takip;
Tecavüz dahil, her türlü cinsel şiddet;
Cinsel taciz;
Zorla ve baskı ile evlendirme;
Kadınların sünnet edilmesi;
Kişinin isteği dışında baskı ile kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.
Kaynaklar:
Kamer Vakfı
Haber Türk