https://www.forumteams.com/2024-03-28T23:52:49ZMyBBKrALiÇe]]>2024-03-24T19:18:10Z2024-03-24T19:18:10Zhttps://www.forumteams.com/konu-gereksiz-antibiyotik-kullanimi-zararli.html
Uzmanlar, antibiyotiklerin gereksiz kullanıldığında ciddi sorunlara yol açtığını, bu sorunların en başında direnç gelişmesinin olduğunu söylüyor.
Türkiye, antibiyotik tüketiminde üst sıralarda yer alıyor.
Antibiyotik kullanan kimselerde yan etkiler ortaya çıkıyor. Gereksiz antibiyotik tüketimin azalması gerekiyor.
Prof. Dr. Önder Ergönül, antibiyotiklerin gereksiz kullanıldığında ciddi sorunlara yol açtığını, bu sorunların en başında direnç gelişmesinin geldiğini söyledi.
Ergönül, salgına yol açabilen enfeksiyonlar ve antimikrobiyal direnç gelişimi üzerine odaklandıklarını belirtti.
Bu iki ana konunun, dünyanın da uğraştığı enfeksiyon hastalıkları açısından önemli olduğunun altını çizen Ergönül, şöyle konuştu:
Bu konularda erken tanı sistemleri, tanı testleri, alternatif ilaç çalışmaları ve klinik çalışmalar yapmaktayız ve toplumda problem olan konulara çözüm önerileri getirmekteyiz. Bunu diğer meslektaşlarla paylaşıp bilinçlendirecek şekilde aydınlatma çalışmaları ve bilgilendirme faaliyetleri yürütmekteyiz.
"Ülkemizde özellikle şubat ve mart aylarında influenza B daha çok görülür"
Koronavirüs salgınından sonra influenza A'nın tekrar önem kazanmaya başladığına dikkati çeken Ergönül, RSV ve Rhino virüs gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüsler ön planda olmak üzere enfeksiyonların yine ilk sırada yer aldığını kaydederek şöyle konuştu:
Kasım ve aralık aylarında influenza enfeksiyonunun artışa geçtiğini söyleyebiliriz. İkinci planda koronavirüs vardı. Ülkemizde özellikle şubat ve mart aylarında influenza B daha çok görülür. Şimdi onu görmeye başladık. Koranavirüs yine olabilmekte ancak vurgulayalım ki aşısı olmayan kişilerde çok daha fazla görülmektedir.
"Enfeksiyon hastalıkları uygun şekilde tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara neden oluyor"
Ergönül, enfeksiyon hastalıklarının uygun bir şekilde tedavi edilmediği durumlarda ciddi komplikasyonlara ve hatta ölüme neden olabileceğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
Örneğin bu kişiler yoğun bakımlarda kalabilir ya da uzun hastane yatışları olabilir. Hastanede yatan kişilere bakarsak özellikle koronavirüs enfeksiyonlarının aşısız kişileri etkilediğini ve onların daha çok hastanede yattığını, yoğun bakım ihtiyacı olduğunu ve belki de hayatını kaybettiğini görürüz. Salgın döneminde gördüğümüz gibi bugün de aşılar bizim için çok önemli. Influenza aşısı da çok kritik önem taşıyor.
"Etkenin virüs olduğu durumlarda antibiyotik etkili değil"
Ergönül, etkenin bakteri olduğu durumlarda antibiyotik kullanımının önemli olduğunu ancak etkenin virüs olduğu durumlarda antibiyotik kullanımının etki etmeyeceğini dile getirerek, şöyle konuştu:
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında en sık etkenler virüslerdir dolayısıyla antibiyotikler etki etmezler. Son enfeksiyonların yüzde 80 ve üzerindeki nedeni de virüslerdir. Gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak gerekir.
KAYNAK: INTERNET HABER]]>falseJoker’s Grin]]>2023-11-03T23:42:27Z2023-11-03T23:42:27Zhttps://www.forumteams.com/konu-alkolik-hepatit-nedir.htmlAlkolik Hepatit Nedir?
Alkolik hepatit çoğunlukla uzun seneler boyunca aşırı miktarda alkol alan kişilerde meydana gelir. Bununla beraber alkol alma durumuyla alkolik hepatit arasındaki ilişki karmaşık yapıdadır. Yani tüm ağır alkol alan kişiler hepatit geliştirmezler veya orta derecede alkol alan insanlar hepatit geliştirebilirler.
Eğer kişiye alkolik hepatit teşhisi konulmuşsa, kişi alkolü bırakmalıdır. Eğer alkol içmeye devam edilirse ciddi karaciğer hasarı ortaya çıkabilir ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalınabilir.
Alkolik Hepatit Belirtileri
Alkolik hepatitte en yaygın belirti cildin ve göz beyazlarının sararmasıdır yani sarılıktır.
Olabilecek diğer belirti ve semptomlar aşağıdadır:
İştah kaybı
Mide bulantısı ve kusma
Karın hassasiyeti
Ateş, genellikle düşük dereceli ateş
Yorgunluk, halsizlik
Alkolik hepatitli kişilerde yetersiz beslenme oldukça yaygındır. Çünkü çok miktarda alkol almak iştahı bastıran bir durumdur ve ağır içiciler kalorilerin çoğunu alkolden alırlar.
Alkolik hepatitin şiddetli olduğu durumlarda ortaya çıkabilecek ek belirti ve semptomlar aşağıdadır:
Karında sıvı birikimi (asit)
Toksinler normalde karaciğer tarafından parçalanırlar ve yok edilirler. Ancak alkolik hepatitte bu toksinler parçalanmazlar ve yok edilmezler. O nedenle birikirler. Birikmeye bağlı olarak kişilerde karışıklık ve davranış değişiklikleri meydana gelebilir.
Böbrek ve karaciğer yetmezliği
Alkolik Hepatit Teşhisİ
Doktorlar fiziksel muayene yaparlar ve hem mevcuttaki hem de geçmişteki alkol kullanımına dair sorular sorarlar. Doktorun sorduklarına dürüst şekilde cevap vermek çok önemlidir. İçki alışkanlıklarıyla ilgili her detayda açık olmak gerekir. Doktorlar içki içmekle ilgili olarak kişinin aile yakınlarıyla görüşmek isteyebilirler. Bu konuyla ilgili olarak kişiden izin isterler.
Karaciğer hastalığının test edilebilmesi için doktorlar aşağıdakileri önerebilirler:
Karaciğer fonksiyon testleri
Kan testleri
Karaciğer ultrason, BT ya da MR taraması
Eğer kişiye yapılan testler ve görüntülemeler net bir tanının oluşmasını sağlamıyorlarsa ya da kişi diğer hepatit nedenleriyle ilgili risk altındaysa karaciğer biyopsisi
Alkolik Hepatit Tedavisi Alkolik hepatit tedavisi, karaciğerdeki hasardan kaynaklı belirti ya da semptomların hafifletilmesi için alkol alımının bırakılmasını içerir.
İçmeyi Bırakmak
Eğer kişiye alkolik hepatit teşhisi konulmuşsa, kişi alkol almayı bırakmalı ve bir daha asla alkol almamalıdır. Karaciğerdeki hasarın tersine çevrilmesinin ya da hastalığın daha da kötüleşmesinin önüne geçmenin tek yolu alkolü bırakmaktır. Eğer kişiler teşhise rağmen alkol almayı bırakmazlarsa hayatlarını tehdit eden ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalabilirler.
Alkole bağımlı olan ancak içmeyi bırakmak isteyen kişiler doktorlarından yardım alabilirler. Doktorlar kişinin ihtiyaçlarına göre özel bir terapi önerebilirler. Alkolü aniden bırakmak tehlikeli olabilir. Bu yüzden alkole bağımlı kişiler uygun bir programla hareket etmelidirler. Bu programla ilgili doktorlarından destek alabilirler.
Tedavi aşağıdakileri içerebilir:
İlaçlar
Rehberlik
Destek grupları
Ayakta ya da yatılı tedavi programı
Yetersiz Beslenme İçin Tedavi
Doktorlar kişinin beslenme sorunlarını düzeltmek için kişiye özel bir diyet önerebilirler. Bir diyetisyene yönlendirme yapılabilir. Bu sayede kişide eksik olan vitamin ve besin maddelerinin tüketimleri artırılabilir.
Yemek yemeyle ilgili olarak sorun yaşayan kişilere doktorları tarafından tüp beslenmesi önerilebilir. Bir tüp, kişinin boğazından ya da yan tarafından ve karnından geçirilir. Sonrasında besin değeri bakımından zengin olan özel bir sıvı tüpten geçirilir.
Karaciğer İltihabını Azaltmak İçin İlaçlar Şiddetli alkolik hepatit durumlarında doktorlar aşağıdaki tedavileri önerebilirler:
Kortikosteroidler
Şiddetli alkolik hepatite sahip olan kişilerin hayatta kalma oranlarını arttırmada, kısa vadeli fayda gösteren ilaçlardır. Bununla beraber ciddi yan etkilere sahiptirler. Gastrointestinal kanaması olanlara, böbrek durumlarına ya da enfeksiyonu olanlara reçete edilmemektedirler.
Pentoksifilinin
Kişide şiddetli alkolik hepatit varsa ve kişi kortikosteroid alamazsa, doktoru bu antienflamatuar ilacı önerebilir. İlacın, alkolik hepatitteki genel faydası net değildir. Yapılan çalışmalar, bu ilacın hafif alkolik hepatiti olan kişilerde ya da steroid tedavisine yanıt vermeyen kişilerde etki etmeyebileceğini ortaya koymuştur.
Karaciğer Nakli
Şiddetli alkolik hepatit karaciğer nakli olmadan ölüm riski yüksek bir hastalıktır.
Tarihsel olarak bakıldığında, alkolik hepatitli hastalar karaciğer nakli adayı olmamışlardır. Bunun sebebi nakilden sonra tekrar içmeye dönme riskleridir. Bununla beraber yapılan son çalışmalar bazı bulgular ortaya koymuşlardır. Ciddi alkolik hepatitli kişiler, diğer karaciğer hastalığı türlerine sahip karaciğer nakli alıcıları gibi nakil sonrasında yüksek sağkalım oranlarına sahiptirler.
Transplantın yani organ naklinin bir seçenek olabilmesi içim aşağıdaki maddelere ihtiyaç vardır:
Alkolik hepatitli karaciğer nakilli hastalarla çalışan bir program bulmak
Programın, alkol yoksunluğu durumuna ömür boyu direnmeyi sağlaması ve spesifik nakil merkezinin diğer ihtiyaçlarını karşılaması
]]>falseDamla]]>2023-09-21T19:34:56Z2023-09-21T19:34:56Zhttps://www.forumteams.com/konu-a-ferin-kapsul-nedir-ne-ise-yarar.htmlA-ferin Kapsül Nedir? | Ne İşe Yarar?
Aferin Kapsül
Parasetamol 300 mg
Klorfeniramin maleat 2 mg
Kodein fosfat 10 mg
Aferin Ambalaj:
Aferin 30 kapsül. Aferin Endikasyonları
Preparatlar Bileşiklerindeki maddelere göre, soğuk algınlığı ve sinüzite bağlı nazal konjesyonun giderilmesinde; soğuk algınlığına bağlı ağrılar, baş ağrısı, ateş, burun akıntısı, aksırma, burun ve boğazda kaşıntı hissinin giderilmesinde; saman nezlesinin(gözlerde sulanma, kaşıntı) semptomatik tedavisinde kullanılırlar. Kontrendikasyonları:
Bileşimdeki maddelerden birine karşı aşırı duyarlılığı olanlarda ve karaciğer yetmezliği olanlarda kontrendikedir. Aferin Uyarılar:
Karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozuk olanlarda dikkatle kullanılmalıdır.
Alkollü içkiler ve sedatif ilaçlarla bir arada alınmamalıdır. Motorlu taşıt araçları kullananlar, motorlu makinelerde çalışanlar, yüksek yerlerde işgörenler ve fazla zihinsel faaliyet gösterenler sedasyon açısından bilgi edinmelidir.
Hekim tarafından verilmedikçe gebe kadınlarda ve emziren annelerde kullanılmamalıdır.
Aferin Yan Etkileri:
Alerjik reaksiyonlar, deri döküntüleri, nadiren kan bozuklukları (lökopeni, nötropeni, pansitopeni), bulantı, kusma, uyuşukluk,ağız kuruluğu, konfüzyon, dengesizlik, terleme, bradikardi, baş dönmesi,görülebilir. Aferin İlaç Etkileşimleri:
Antihistaminikler alkol ve antidepresanların etkilerini artmaya yol açabilir.
MAO inhibitörleri ile birlikte kullanılmamalıdır.
Antiepileptikler, barbitüratlar, trisiklik antidepresanlar, alkol,parasetamolün yarı ömrünü uzatabilirler.
Antikonvülzanlar ve steroid yapılıoral kontraseptifler uzun süre kullanıldığında parasetamolün etkinliği azaltabilir.
Meta Klopramid Parasetamol emilimini hızlandırabilir.
Kodein; diğer narkotik analjezikler,alkol, genel anestezikler, trankilizanlar, sedatif hipnotikler ve iskelet kas gevşeticilerin etkilerini arttırıp santral sinir sistemi depresyonuna neden olabilir.
Aferin Doz Önerisi:
Erişkinlerde günde 3 kez 1 Kapsül, yemeklerden sonra bol suyla alınmalıdır.aferin
Forte Film Tablet: 12 yaş ve üzerindekilere günde 6 saat ara ile 1 Tablet uygulanabilir.
Belirli miktarda maruz kalınan stres vücut için faydalıdır ancak aşırı stresle karşı karşıya kalındığında kalp rahatsızlığı, uyku bozuklukları, mide rahatsızlıkları, baş ağrısı ve dolaşım sistemi bozuklukları gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir.
Stres aynı zamanda fiziksel görünüm üzerinde de etkili olabilir. Saç dökülmesinden akne oluşumuna kadar zarar sağlayabiliyor.
Peki saçların beyazlamasını hızlandırdığı doğru mu?
Bir efsaneye göre Maria Antoinette giyotinle idam ettirilme cezasına çarptırıldığında idam gününden önceki gecede tüm saçları beyazladı. Tüm bunlara yaşadığı sterin sebep olduğu öne sürüldü. O zamanlar bunun tam anlamıyla bilimsel bir açıklaması olmamasına rağmen günümüzde saç beyazlamasının stere bağlı olduğuna inanılmaktadır.
Beyaz saçlar genellikle 30 ve 35 yaşları arasında belirmeye başlar. Ancak yaş aralığı ve beyazlama oranı ırk gibi faktörlere göre de farklılık gösterebilir. ( Beyaz insanlarda, Asya kökenlilere veya siyahilere göre daha hızlı beyazlaşma gözleniyor.)
Stres saç kaybına neden olur. Ayrıca saçtaki bazı pigmentlerin kaybedilmesiyle birlikte beyaz saçların görülme oranı artış gösterebilir.
Öncelikle neden saçımızın renklendiğinden bahsedelim. Başımız yüz binlerce saç köküne sahiptir. Kerotinasitler olarak bilinen hücreler keratin inşa ederek saçı oluşturur. ( Cildimiz ve tırnaklarımız da keratinden oluşur. ) Saç kökü ortaya çıkmadan önce keratin içindeki pigmentler melanin olarak adlandırılır. Saçalarımız griye döndüğünde melanin miktarı azalmış olur, tamamen beyazladığında ise melanin yok olur. Yani saça renk veren melanin maddesinin yok olmasıyla birlikte saç beyazlar.]]>falseDamla]]>2022-08-27T21:31:57Z2022-08-27T21:31:57Zhttps://www.forumteams.com/konu-vertigo-nedir.htmlVertigo nedir?
Vertigo (baş dönmesi ifadesinin Latincesi), hareket etmiyorken, kişinin etrafındaki her şeyin dönüyormuş gibi hissetmesidir.
Vertigonun sebepleri nelerdir? Baş dönmesine yol açan başlıca nedenler şöyle sıralanabilir:
İç kulağı etkileyen patolojiler,
Merkezi sinir sistemini etkileyen patolojiler,
Periferik sinir sistemi ve duyusal sistemi etkileyen patolojiler.
Söz konusu rahatsızlıklar arasında B12 eksikliği, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, iç kulak problemleri, beyin damar hastalıkları ve multipl skleroz sayılabilir.
Vertigo nasıl tedavi edilir?
Vertigo, öncelikle belirtisi olduğu hastalığa uygun şekilde tedavi edilir. Yaygın kullanılan tedavi yöntemleri arasında, ilaçlar ve pozisyonel manevralar gelmektedir. Ayrıca beyin damar hastalıklarında seçilmiş hastalarda anjiografi ve stent uygulamalarına başvurulabilir.
Vertigo belirtileri nelerdir?
Öncelikle unutmamak gerekir ki vertigo başka bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi tek başına bir rahatsızlık olarak da görülebilir. Kulakta çınlama, baş dönmesi, çift görme, dengesizlik, bulantı ve kusma en sık rastlanan belirtilerdir.]]>falseDamla]]>2022-08-27T21:30:34Z2022-08-27T21:30:34Zhttps://www.forumteams.com/konu-kronik-yorgunluk-sendromu-nedir.html 1. Viral enfeksiyonlar: Bazı insanlarda viral bir enfeksiyonun ardından kronik yorgunluk sendromu gelişebilir. Araştırmacılar bazı virüslerin buna yol açabileceğini söylüyorlar fakat henüz bu ikisi arasındaki bağlantı kanıtlanmış değil.
2. Bağışıklık sistemi problemleri: Kronik yorgunluk sendromu olan kişilerin bağışıklık sistemleri zayıflamış olabilir, fakat tek başına bağışıklık sisteminin buna neden olduğunu söylemek zor.
3. Hormonal dengesizlikler: Kronik olarak yorgun hisseden kişilerde bazen hipotalamus, hipofiz bezleri veya adrenal bezlerde üretilen hormonların anormal düzeylerde olabildiği biliniyor fakat yine de bu durumun sendromdaki rolü tam olarak bilinmiyor.
4. Gıda intoleransı: Bazı gıda alerjilerinin de kronik yorgunluğa sebep olabileceği iddia ediliyor.
Kronik yorgunluğun belirtileri kolayca diğer hastalık belirtileriyle karıştırılabilir. Bu yüzden doğru tanı için öncelikle çeşitli tarama testleri yaptırmak gerekiyor. Ancak bu ihtimallerin ortadan kalkması durumunda kronik yorgunluk tanısı konulabiliyor.
1. Yaş: Kronik yorgunluk sendromu her yaşta ortaya çıkabilir, ancak en çok 40'lı ve 50'li yaşlardaki insanları etkilediği biliniyor.
2. Cinsiyet: Kadınların erkeklere kıyasla kronik yorgunluk şikâyetiyle daha fazla doktora başvurdukları biliniyor fakat bu, kadınların sağlık problemleriyle ilgili olarak daha fazla tıbbi destek alma eğiliminde olmalarıyla da açıklanabilir.
Kronik yorgunluğun en temel belirtileri şunlar olabilir:
Yorgunluk
Hafıza zayıflığı veya konsantrasyon güçlüğü
Boğaz ağrısı
Boyun veya koltuk altında büyümüş lenf düğümleri
Açıklanamayan kas veya eklem ağrısı
Baş ağrısı
Uyku bozuklukları
Kaygı hali
Fiziksel veya zihinsel aktivitelerden sonra 24 saatten fazla süren aşırı yorgunluk
Kronik yorgunluk sendromu görülen hastalarda depresyon, sosyal izolasyon, yaşam tarzı kısıtlamaları görülebilir. Eğer yukarıdaki belirtileri uzun süredir kendinizde fark ediyorsanız bir doktora danışmanızı öneririz. Ayrıca, uyku düzeni, ruh hali ve günlük aktivitelerinizi yazdığınız bir günlük tutmanız yorgunluğunuzun sebebini anlamanıza yardım edebilir]]>falseMango]]>2022-06-18T09:47:34Z2022-06-18T09:47:34Zhttps://www.forumteams.com/konu-seker-alerjisi-nedir-belirtileri-nelerdir.htmlŞeker alerjisi nedir? Belirtileri nelerdir?
Sık sık yaşanmasına rağmen göz ardı edilen rahatsızlıklardan biride şeker alerjisidir. Rafine şekerin sağlığa birçok zararlı etkeni vardır. Bu yüzden tüketirken akabinde gelişen belirtilere dikkat edilmesinde fayda var. Aksi hale bilinmeden yaşanan şeker alerjisi ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır.
Şeker pancarının fabrikadan geçirilip sıkılaştırılarak elde edilen şekere rafine şeker denir. Yapılan bazı araştırmalarda bu şekerin meme kanserinden akciğer kanserine kadar birçok ciddi sağlık sorununa zemin hazırladığı biliniyor. Diğer tüm alerjilerde olduğu gibi şeker alerjisinde de bağışıklık şekerle beraber vücuda giren maddelere karşı uyarıcı olarak harekete geçmesi ile ortaya çıkar. Bu sadece sofra şekerleri değil diğer tüm şekerlerine karşı vücut bu reaksiyonu yaşar.
Genellikle şeker intoleransı denilen rahatsızlıkla karıştırılır. Rahatsızlık aslında kişinin bir çikolata parçası ya da bir dilim baklava sonrasında yaşadığı yorgunluk durumuna denir. Halk arasında bu durum şeker çökmesi olarak adlandırılır.Bu durumda vücut şekeri sindirmekte zorlandığı için bazı belirtiler yaşar. Şeker yedikten sonra şiddetli kramp, ishal ve gaz sıkışması gibi durumların yaşanmasının şeker intolerans olduğunuzun göstergesidir.
Şeker alerjisinde ise bağışıklık harekete geçtiği için vücut dışı da faaliyetler meydana gelir. Bağışıklık şekeri zararlı madde olarak algıladığından karın ağrısı, ishal, ciltte kızarma, dökülme, kaşıntı ve en kötüsü nefes darlığı yaşanır.
MEYVE VE SEBZELERDEKİ FRUKTOZ MADDESİNE DİKKAT!
Şeker alerjisi olan kişilerin bazı meyve, sebze ve bal tüketirken dikkat etmesi gerekir. Çünkü bu besinlerin içerisinde fruktoz madde bulunur. Bu madde şeker ile aynı özelliği gösterdiğinden alerji etkisi yapabilir. Aynı zamanda soslarda ve kapalı konservelerde de bu madde bulunur. Bazı üreticiler bozulmaması için daha fazla ilave eder.
SÜTTEKİ LAKTOZA DİKKAT!
Bunun yanı sıra laktoz da süt ve süt ürünlerinde bulunana şeker maddesidir. Bağışıklığın bu maddeye karşı diğer maddelere oranla daha hassastır. Süt alerjisi ve laktoz şeker alerjisi aynı şey değildir. Süt alerjisi bağışıklığın protein maddesine karşı gerçekleştirdiği savaştır. Vücut bu maddeyi sindiremediğinden şişkin ve gaz gibi mide bağırsak sorunlarına neden olur.
ŞEKER ALERJİSİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
- En yaygın belirtisi burundur. Bu alerjik reaksiyon burundaki sinüs kanallarını tıkanmasına neden olur. Bu da şiddetli baş ağrısını beraberinde getirir. Sinüs kanalları tüm yüzü ilgilendirdiğinden yanak ve çene ağrılarına sebebiyet verir. Akabinde burun akıntısı, şişmesi ve kızarmasını sağlar.
- Mide ağrısına
- Depresyon ve buna bağlı stres
- Akciğerlerde sorunlara bağlı nefes alıp vermede rahatsız hissetme
- Üst solunum yollarında iltihaplanmaya meyilli ortam hazırlar bu gibi belirtiler zamanla daha şiddetli durumlara neden olur.
Bu belirtilerden sonra bir uzmana görünmekte fayda var. Kesin bir tedavisi olmaz ortaya çıkan reaksiyon şiddetini azlatacak ilaçlar verilir.]]>falseEngin]]>2022-02-12T00:40:37Z2022-02-12T00:41:11Zhttps://www.forumteams.com/konu-uzaktan-saglik-hizmetleri-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayinlandi.htmlUzaktan sağlık hizmetleri verilmesine dair yönetmelik 10 Şubat 2022 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Konu ile ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca aşağıdaki açıklamayı yapmıştır.
"Uzaktan sağlık hizmeti başlıyor. Uzaktan Sağlık Hizmetinin Sunulmasına Dair Yönetmelik yayınlandı. Bakanlığımız, sağlık kurumunda hasta olarak bizzat bulunmadan, çağdaş bilişim teknolojileri kullanarak sağlık hizmeti almanın kurallarını belirledi. Uygulama zaman kaybını önleyecek."
"Uzaktan Sağlık Hizmetini, sadece gerekli bilişim teknoloji alt yapısına sahip, Bakanlıkça ruhsatlı sağlık kuruluşları sunabilecek. Uzaktan sağlık hizmeti gereklerini yerine getirmek koşuluyla artık hastalara E-reçete yazmak, rapor vermek mümkün olacak. USH hayırlı olsun!"
İlgili yönetmeliği resmi gazetede okumak için tıklayın.
Bu konu ile ilgili sizlerin düşüncesi nedir? Uzaktan muayene olmayı düşünürmüsünüz?]]>false